2023 yılının tarihi bir misyonu olduğunu söylemeyen yoktur. Kimi yüzüncü yıl vurgusunda kimi yeni bir yüzyıl arzusunda. Ancak 2023'ün, görünenin aksine bilinmeyen bir beklenti denkleminde yer aldığını düşünmeyen de yoktur.

Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti'ne saldıranların ya da bir tarafı savunanla diğer tarafa vuranların, hiç kimseye hiçbir  katkısının olmayacağını anlayabileceği son günleri yaşıyoruz. Bunu, şu nedenle ifade ediyorum ki, artık akıllanmak için çok ama çok geç kalıyoruz.

Bir, birlikteliğe ihtiyacımız var. Halkın halkla, siyasetçilerin siyasetçilerle... Ne demek bu; özellikle darbe girişiminden sonra daha fazla körüklenen kutuplaşmanın ortadan kalkmasına ihtiyacımız var.

Türkiye, ekonomik ve siyasi bir kriz yaşıyor. Bu krizin ortadan kalkması içinde güvene, güvenin adalete, adaletin de samimiyete ihtiyacı var. Bu kısır ama kıymetli döngüyü sağlayamadığımız müddetçe kaybetmeye mahkumuz.

Hem de; iki yılda bir söylenen uçağımız göklerde, arabamız asfaltta, gazımız elimizde olsa bile.

Şu gerçekle hepimiz yüzleşmeliyiz. Bu ülkenin hiçbir ferdi, bu ülkenin hiçbir kazanımından mutsuzluk duymaz. Üstelik, bu sevince ortak olmak için elinden gelenin fazlasını sunar.

İlk uçak; 28 Ocak 1925 - “VECİHİ K-VI"...
İlk otomobil; 29 Ekim 1961 - "Devrim", Nuri Demirağ'ın üretimi 1936...

Bu üretimlerden bugün hiç mutsuz olan veya üzüntü duyan var mı? Hiç sanmıyorum. Bugün, bu ve benzeri kıymetli çalışmaları gerçekleştirenleri de hiçbir kimse unutmaz.

ANCAK...

Siyasetin ortaya koyduğu dil ve ayrımcılık, siyasetçilerin gelecekleri için belirlediği kutuplaşma ve bu yaklaşımların getirdiği hafıza kaybı ile ekonomik bunalım, bu hayatta unutulmaz.

Kimse kimseyi aptal yerine koymasın. Doğumu gerçekleşmeyen kaçıncı buluş bu. Tabi ki, gönülden arzu ediyoruz doğalgazın bulunmuş olmasını, ahh bulunmuş olsa. Ama yaşanan tüm hafıza kaybına rağmen hatırlıyoruz ki; bundan daha fazlasını daha öncede bulmuş ve açıklamışlardı.

Şimdi artık gerçekle yüzleşme vakti. İktidar, kaynatamadığı tencerenin yer aldığı sofrada millete sakız veriyor. Ayasofya, İstanbul Sözleşmesi, Biden, doğalgaz vs vs vs... Tutmaz, tutmayacak, bu sakız karın doyurmayacak.

Çözüm; yeni buluşlar yerine birlikte çözüm arayışı.