Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'te meydana gelen deprem, geniş bir coğrafyayı etkileyerek büyük yıkıma yol açtı. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nden (DEÜ) bir grup bilim insanı, geçen hafta depremden etkilenen 11 ilin sularını inceledi.

Yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Azize Ayol, deprem sonrası afet bölgelerinde şebeke kırılmaları nedeniyle çok sayıda sorun oluştuğunu belirtti. Mikrobiyal kirlenme gözlemlediklerini aktaran Ayol, bazı yerlerde deprem hareketliliği nedeniyle suyun çamurlu ve bulanık aktığını söyledi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı için adaylar belli oldu! Erdoğan seçim yapacak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı için adaylar belli oldu! Erdoğan seçim yapacak

'Suyun içilmemesi gerekiyor'

Deprem bölgelerinde bakım onarım çalışmalarının yapıldığı ancak depremlerin devam etmesi nedeniyle şebekeden gelen suyun bulanık ve çamurlu aktığını belirten Ayol, akan suyun kullanılmaması ve içilmemesi gerektiğini ifade etti. Ayol, "Dünya Sağlık Örgütü, içme suyunda bulanıklık oranının 5 NTU'nun üzerinde olmaması gerektiğini ve kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini söylüyor. Deprem aktifliğine bağlı olarak süregelen deprem nedeniyle bazı yerlerde, 10 ile 50 arasında ölçümler yaptığımız oldu. Birkaç gün geçince tekrar yaptığımız ölçümlerde bu seviyenin normale düştüğünü de gördük" ifadelerini kullandı.

'Yer altı suyu da etkilendi'

TÜBİTAK destekli ya da yürüttükleri projelerde, yer altı suyu kalitesini de izlediklerini belirten Prof. Dr. Azize Ayol, "Hemen hemen 11 ilimizde bu çalışmaları yürütüyoruz. Kaynak olarak belirlediğimiz kuyularda, dönem dönem su numunesi alamıyoruz. Ya yer altı suyu oradan çekilmiş ya yer değiştirmiş oluyor. Bunlar kritik tespitler. Bilimsel sonuçlara ulaşabilmemiz için bu tespitlerin uzunca bir süre izlenmesi gerekiyor" dedi.

'Arıtma ünitesine ihtiyaç var'

Bölgede arıtma ünitelerine ihtiyaç bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ayol, şunları söyledi:

"Afet bölgelerinde bu sürecin ne kadar uzun süreceğini bilmiyoruz. Asrın felaketi dediğimiz bir durum söz konusu. Dolayısıyla o bölgelerde şebeke suyuna ya da sağlıklı suya erişim uzun bir süreç alacak. Su kullandığımız ürünler açısından kritik. Bu nedenle biz afet bölgesine devletimizin bize vermiş olduğu imkanları üniversite olarak kullanarak su arıtma ünitelerimizi kurduk. Özellikle bebeklerin, çocukların, gençlerin ve daha yaşlı olan kişilerin kemik sağlığına zarar vermeyecek şekilde de bir yapılanmaya gittik. Özel mineral takviyeli bir arıtma sistemi geliştirdik.

Dolayısıyla sadece arıtma işlemini yapmıyoruz. Son işlem olarak da çok iyi kalitede bir mineral takviyesi ile suyu zenginleştiriyoruz. Sayın Rektör, hocamız Prof. Dr. Nükhet Hotar'ın destekleriyle bu çalışmaları yürüttük. Ancak bu su arıtma ünitelerinin ivedilikle kurulması gereken yerler var, alanlar var. Su arıtma sistemlerinin yaygınlaştırılmasını, afet bölgeleri özelinde gelecek planlamalarının yapılması gerektiğini düşünüyorum. Afetzedelerimiz ise emin olmadıkları, bulanık olan suyu tüketmesin."