İsmail Müftüoğlu, "Faziletsizlere lanet olsun" başlıklı yazı kaleme ele aldı. İşte yazının tamamı...

İnsanoğlunun bilhassa siyasilerin istekleri bitmez, tükenmez. Her zaman nefsini tatmin etmek ister. Her şeyin kendisinde olmasını arzu eder, çünkü tamahkârdır. İnsanlar çok zengin olmak ister, en güzel makamlara gelmek ister, herkesten kendisine hürmet edilmesini ister, sonuç alıncaya kadar da direnir. Her konuda konuşur, susmasını bilmez. Oysa Nâbî der ki:
​Olur insanda zebân bir, iki gûş
​Sen dahi söyle bir ol iki hamûş
Yani Allah sana bir dil, iki kulak vermiş, sen de daima iki dinle bir konuş. Ama siyasilerin konuşmalarında freni tutmuyor, gevezeliği marifet sayıyor. Oysa konuşmak gümüş ise, susmak altındır.
​Bu kurallara uyan insan çok azdır. Hele hele politikada hiç bulunmaz. Çünkü onlar devamlı konuşmaktan usanmazlar, insanları bıktırırlar. Zira onlar;
​​Senden ednâyı görüp şükr ile demsâz olmak
​Senden âlâlara reşk eylemenin merhemidir (Nâbî)
Anlaşılıyor ki, insanlar kendilerinden daha aşağı durumda olanları görerek, haline şükretmek, daha yukarıda bulananlara karşı haset beslemeye lüzum bırakmaz. Bu konuda şükretmek gerekir. İnsan iştihasını, ihtirasını her zaman frenlemeli, her konuda paylaşımcı olmalıdır. O zaman ortam sakinleşir.
​Ama politikadaki taşkınlıklardan dolayı bîzarız. Bunların ortamı geren konuşmaları tedirginlik vesilesi oluyor. Bu duruma insan olarak ağlamak mı lazım, gülmek mi? Bir türlü kestiremiyoruz. Çünkü bunların konuşmaları şaşkınlık sermayesidir.
​Nâbî der ki;
​Çok görmüşüz zevâlini gaddâr olanların
​Hengâm-ı fûrsatta dil âzâr olanların
Yani eline fırsat geçtiği zaman gönülleri, kalpleri kıranların ve daima haksızlık etmeyi adet edinmiş olanların, günün birinde, yıkılıp gittiklerini çok görmüşüzdür.
​Hemen belirtelim ki, Allah’tan gayrı her şey fanidir. Baki olan sadece Allah’tır. İbrahim Paşa kerimesi Leyla der ki;
​İncitme sen ahbâbını, incinmeye senden
​Bû âlem-i fânide zarâfet budur işte
Tabii ki kıymet bilene. Zira ülkenin mehabetini bozanların başında taşkın, tahrik edici konuşmalar yapan siyasetçiler gelmektedir. Çünkü onlar her konuda ihtilaf üretmektedirler. Bunların parlamentodaki kavgalarını seyretmekten, bitmez tükenmez sataşmalarından millet olarak şekvadarız. Maalesef parlamentoyu çocuk oyun bahçesine çevirmiş bulunmaktadırlar. Mahmud Ekrem der ki;
​La’net o merd-i muhteşem-î bî-fazîlete
​İkbâl-i dehri vâsıta-i imtiyâz eder
Yani gelip geçici bir bahtiyarlık için kendini diğer insanlardan üstün gören, lüks ve gösteriş düşkünü faziletsizlere lanet olsun.
​Yorulduk…          
​​Rahman ve Rahim,
​Kadir ve Muktedir,
​Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz. ​    
​Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). Cağaloğlu – 21.03.2024