Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik insani yardım yükümlülüklerini ihlal edip etmediğini incelemek üzere duruşmalarına başladı. Birleşmiş Milletler’in en yüksek yargı organı olan mahkeme, Türkiye dahil 40'a yakın ülkenin desteklediği başvurular çerçevesinde İsrail’in sivillere yönelik tutumunu ele alıyor.
Duruşma, Hollanda’nın Lahey kentindeki Barış Sarayı’nda görülüyor ve hafta boyunca devam edecek.
SİYONİST İSRAİL YARDIM GEÇİŞLERİNİ KAPATTI
İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye insani yardım geçişlerine izin vermiyor. Bu kararın gerekçesi olarak Hamas’ın elindeki rehinelerin bırakılması için baskı oluşturma hedefi gösteriliyor. Ancak Birleşmiş Milletler ve uluslararası yardım kuruluşları, Gazze’de temel ihtiyaçların tükenme noktasına geldiğini belirtiyor. Bölgedeki fırınlar kapalı, ilaç stokları bitmiş durumda; su üretimi ve dağıtımı ise neredeyse tamamen durmuş halde.
İŞGALCİ İSRAİL KATILMADI, "SİRK" DEDİ
İsrail, duruşmalara temsilci göndermedi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, süreci “politik bir sirk” olarak nitelendirdi. Ancak mahkemeye 37 sayfalık yazılı bir savunma sunan İsrail, BM’ye bağlı UNRWA’nın Hamas’la ilişkili olduğunu iddia etti. Bu gerekçeyle daha önce UNRWA ile tüm işbirliğini sonlandırmıştı.
SİYONİST İSRAİL SOYKIRIM KAMPANYASI YÜRÜTÜYOR
Filistin’in BM Temsilcisi Riyad Mansur, mahkemede yaptığı konuşmada, “Bugün Filistinli olmak hiç bu kadar acı verici olmamıştı” diyerek Gazze’de yaşanan felaketi gözler önüne serdi. Filistinli yetkili Ammar Hijazi ise İsrail’i “soykırım kampanyası yürütmekle” suçladı.
Dünya Gıda Programı, Gazze’de gıda fiyatlarının ateşkes öncesine göre yüzde 1400 arttığını, özellikle çocuklar ve yaşlılar arasında ciddi beslenme sorunları yaşandığını açıkladı. 116 bin ton insani yardım malzemesinin sınırda beklediği, İsrail geçişleri açar açmaz bu yardımın dağıtıma hazır olduğu bildirildi.
Fransa, Almanya ve İngiltere, İsrail’in yardım geçişlerini engellemesini “kabul edilemez” bulduklarını açıkladı. İnsan hakları örgütleri ise bu durumu açık bir “toplu cezalandırma” olarak nitelendiriyor.
KARAR NE ZAMAN?
Uluslararası Adalet Divanı bu davada bağlayıcı değil, danışma niteliğinde bir karar verecek. Yine de çıkacak görüş, uluslararası kamuoyunda İsrail’e yönelik hukuki ve siyasi baskıyı artırabilir. Kararın açıklanması birkaç ay sürebilir.