İsmail Müftüoğlu, "Unutma, unutturma..." başlıklı yazı kaleme ele aldı.

İşte yazının tamamı...

Zâlim; zulmedene, haksızlık edene, zâlimûn ise zulmedenlere, haksızlık edenlere denir. Allah zulmedenler için Hûd Suresinin 113. Ayetinde buyuruyor ki: “Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa size ateş dokunur.”

Yani zulmedenleri, çalanları, soyanları, sömürenleri ne pahasına olursa olsun,

Asla tasvip etmeyin. Onlara asla oy vermeyin. 

Onları asla sevmeyin, onları sevenleri de sevmeyin.

Zulümlerini meşru görmeyin, zulümlerine de rıza göstermeyin.

Onları asla hiçbir konuda desteklemeyin.

Onlara yağcılık yapmayın, iltifat etmeyin. 

Çünkü Allah zalimleri sevmez.

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi: “Kimin, neyin karşısında, neden durduğumuz önemlidir. Daha önemlisi, kimin, neyin yanında, niçin bulunduğumuzdur. Firavuna karşı (yani zalimlere karşı) durmak yetmez; Musa A.S.’ın yanında olmak gerekir.”   

Taraf tayini yaparken, seçimlerde oy kullanırken yapılan bu açıklamalar kulaklarımıza küpe olmalı, yanlışa düşmemek için temkinli davranmalıyız. Aksi halde zulmedenlere yardımcı olunabilir. Bunun mesuliyeti de ziyadedir.

İnsan olarak, Müslüman olarak manevi dünyamızı tahrip edecek keyfi uygulamalardan uzak durmalıyız. Allah’ın emrine uymak, kurtuluşumuz için tek çaredir. İcraatlarıyla milleti soyanları değil, doğru yolda olanları tercih, imani ve manevi bir mesuliyettir. Aksi hal, zulmedenleri alkışlamak olur ki sonucu elim olur. 

Emaneti tevdi noktasında, siyasi kanaatlere göre hareket edilemez. Aksi halde zalimlerin önü açılır. Bunun da sorumlusu, emir ve yasaklara dikkat etmeyerek, dehşetli sonuçların doğmasına sebebiyet verenlerdir.

Emaneti ehline vermek, dini ve vicdani bir görevdir. Bunu akıldan çıkarmamak gerekir. Bu konuda hatırdan ziyade, ehliyet ve liyakat önem taşır. Buna dikkat etmeden, siyaset kepazeliğine dâhil olmak da zulümdür. Allah da zalimleri sevmez. Yaratanı değil, kul olan insanları dinleyerek hareket edenlerin encamı hayrolmaz. Bu hal, çok kötü sonuçlara sebebiyet verir. Çünkü:

Zalimin zulmüne riayet eden de zalimdir.

Şakinin şekâvetine uyan da şakidir. 

Denir ki;

Kâşâne-i gerdûn yıkılır, âha dayanmaz.

Canlar yakanın sanma ki bir gün canı yanmaz.

“Dünyada; Rahmân’a (CC) kulluk izzeti ile şeytana kulluk zilleti tercihleri arasında özgür/cüz’î irademizle sınavdayız, unutma, unutturma.”

Rahman ve Rahim,

Kadir ve Muktedir,

Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.                  

Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). Cağaloğlu – 28.03.2024