İsrail'in Gazze'ye saldırılarını protesto etmek isteyen şair, yazar ve sinemacılar, Taksim İstiklal Caddesi Mis Sokak'ta şiir okuma eylemi gerçekleştirecek.

Yarın (27 Ekim Cuma) saat 16.00'da başlayacak ve 19.00'a kadar sürecek 'Gazze Şiir Nöbeti'ne yüzden fazla şair destek verirken, bu sivil harekete herkes davet edildi.

'SESİMİZİ YÜKSELTMEYE ÇALIŞTIK'

'Gazze Şiir Nöbeti'nin konuya ilişkin açıklaması şu şekilde:

"Günlerdir abluka altına alınan, suyu, elektriği, temel gıdası, sağlık hizmeti kesilen Gazze’deki insanların dramlarını şaşkınlık ve üzüntü ile izliyoruz. Bunlar yetmezmiş gibi atom bombasının tahribatı kadar da uçak savarlar ve roketlerle şehir ve içindeki canlılar kıyıma uğradı. Yıkıntılar altında kalanlar hariç 3.000’ini çocukların oluşturduğu 7.000 sivilin ölümünü ekranlar başında eli kolu bağlı bir şey yapamadan izlemek zorunda bırakıldık. Hastaneler bombalandı, bebek ve çocuk cesetleriyle yüreği dağlanan anne-babaların feryadını gördük. Kendi çocuklarımıza, ailemize bir zalimin bir gün çıkıp aynı şeyi yapmak isteyebileceğini düşünerek cılız da olsa sesimizi yükseltmeye çalıştık.

'BEBEK ÖLDÜRMENİN AÇIKLAMASI OLAMAZ'

Sebebi ne olursa olsun hiçbir sivilin özellikle de bebek ve çocuğun öldürülmesinin hiçbir açıklaması olamaz. Tv, sinema, tiyatro, yazın dünyası ve hepimizin sesini duyurmaya çalıştığı sosyal medya dahil büyük bir kötülük şebekesinin baskı, tehdit, şantaj ve dezenformasyonlarla vicdanlı kalplerin katliama ve soykırıma yükselen sesini, baskılamaya ve sindirmeye çalışıyor. Bu yönüyle bugün kendisini durdurabilecek hiçbir gücü olmadığını her platformda beyan eden İsrail dünyanın en büyük emperyalist gücünü de yanına alarak başta dünya liderleri olmak üzere sanatçıları, kültür adamlarını ve yazarları 70 yıldır yaptıkları işgali ve zulmü ve 7 Ekim’den beri yapılan sivil katliamını desteklemelerini ya da en azından seslerini çıkarmamalarını sağladılar.

Bizler Türkiye’nin şairleri ve şiir sevenleri olarak emperyalizmin, zulmün ve kapitalizmin elde edemediği, işine yarar hale getiremediği tek kale olarak hala Şiir’e ve şiirin özgür gücüne inanıyoruz. Sanat dünyasının büyük kısmının sessizlik içinde olması, bebek ve çocuk ölümlerine bile kayıtsız kalmaları, uluslararası insani örgütlerin bir yaptırım uygulayamaması geldiğimiz çağda insan vicdanının ve geleceğimizin büyük bir emperyal tehdit altında olduğunu gösteriyor.

'OLANLARA YÜREĞİ TİTREYEN HERKESİ BEKLİYORUZ'

Sanatçıların, hatta şairlerin bile zaman yanlış insanları desteklediğini görebiliriz. Ezra Pound’un Faşist Mussolini'yi desteklemesi gibi ancak faşizmi ve kötülüğü destekleyen ve insan vicdanını ötekileri yok etmeye çağıran bir şiirin varlığına henüz insanlık tarihi tanık olmadı. Bir şeyi şiir kılan en temel unsurlardan biri onun hiçbir hesaba, akla, çıkara ve düzene uymadan hakikatle kurduğu biricik ilişkidir. Her şiirde insan varlığının zulüm ve kötülük karşısında en şerefli, temiz ve dürüst yüzünü görebiliriz. Bugün kapitalizm ve kötülüğün bin bir hesapla bizi kuşattığı, uluslararası ilişkilerin ve teknolojinin bizi esir aldığı bu zamanda kötülük ve yanlışa karşı elimizi, ağzımızı ve aklımızı bağlayan kötülüğe karşı insanlığın şerefi ve onuru adına haykıracağımız bir cephe olarak şiir yanı başımızda. Bu menzilde başta kendimizi sonra da yeryüzünün diğer mazlumlarını savunabileceğimiz özgürlük alanı dolaylı bir şekilde var. Firavunlar, Nemrutlar, diktatörler bizi korkutabilir ama vicdanımızın şiirdeki sesini bastıramaz ve onu sistemleri içine alıp dönüştürüp sömüremezler. Zira onunla irtibat kuracak duyargaları yoktur.

Bu sebeple Gazze için şairler nöbet tutuyor demekten daha çok Gazze için şiir nöbet tutuyor demeyi daha mantıklı ve doğru bulduk. Bu şiir nöbetinde şairler Gazze ve Filistin için gerek kendi şiirlerini gerekse dünya şairlerinin Filistin özelinde emperyalizm ve kapitalizme karşı olan şiirlerini farklı dillerde seslendirebilecekleri gibi şiir okurları ve sokaktan geçen vatandaşlar, turistler de kendi dillerinde bu konuya işaret eden şiirlerini okuyabilecekler. Mis Sokakta kuracağımız platformda mikrofon Gazze’de çocuklar, kadınlar ve sivillere yapılan soykırıma yüreği ve vicdanı titreyen her şiir gönüllüsünü bekliyor."