Aralarında ünlü futbolcular Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da olduğu 21 kişiyi "yüksek karlı gizli fon" vadiyle dolandırdığı suçlamasıyla Denizbank Levent Büyükdere Caddesi Şubesi Müdürü Seçil Erzan'ın da aralarında bulunduğu 2'si tutuklu 7 şüphelinin yargılanmasına İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, devam ediliyor.

Seçil Erzan ve Ali Yörük, duruşmaya tutuklu oldukları cezaevinden getirildi. Tutuksuz sanıklar Nazlı Can ve Asiye Öztürk ile tanıklar Semih Kaya, Merve Yılmaz, Tanın Yılmaz ve Candaş Gürol da duruşmaya katıldı.

Seçil Erzan: Bagajı açtığımda paralar kapışılıyordu

Tutuklu sanık Seçil Erzan mahkemedeki savunmasında şunları söyledi:

"Benim maddi gerçeğin ortaya çıkması için söylediğim tüm şeylerin ispat edilmesi için ne gerekiyorsa ortaya çıksın istiyorum. En yakınımda olan Nazlı, tanımıyorum diyor mahkemede hiçbir şeyi ifade etmiyor. Ben Emre Çolak’a karşı bir banka müdürü olarak sorumluyum. Çıkacak raporlarda söylediklerimden farklısı çıkmayacak Kimler ne kadar aldı dediysem farklı çıkmayacak. Florya şubede çalıştığım sürede birbirimize olan güvenimiz vardı. Ben banka müdürü olarak aldım bu parayı. Ben banka müdürü olmasaydım bana bu parayı vermezlerdi. Aralık ayından itibaren iradem yokmuş. Bagajın kapağını açtığımda paralar kapışılıyordu. Herkes doğruları söylesin.

Bankada çok döviz işlemi oluyordu, banka teftiş etse fark ederdi

Bankada çok döviz işlemi oluyordu aynı gün paralar çekiliyordu banka bunu tespit edebilirdi. Teftiş etseydi emre çolak olmazdı. Ben anlatmaya çalıştım fon falan yok ortada dedim. Daha fazla faiz almış olan insanlara para yetiştirmeye çalışıyordum. Çok korkuyordum. 8 Nisan'da ben her şeyi anlatmaya çalışırken darp edildim. Emre Belözoğlu'nun parası alındı 10 kişiye dağıtıldı. Ben herkese bu işin doğru olmadığını anlatmaya çalıştım ama kimse bana inanmadı."

Nuray Şengüler: "seçil bana, 'parayı dışarda aldım de' dediği için öyle dedim"

Kurtulmuş: Anayasa'nın 3'üncü maddesiyle ilgili tartışma varmış gibi göstermek algı operasyonudur Kurtulmuş: Anayasa'nın 3'üncü maddesiyle ilgili tartışma varmış gibi göstermek algı operasyonudur

Mağdur Nuray Şengüler ise mahkemede şunları söyledi:

“Beni de dahil etmek istedi. 5 milyon TL ve 56 bin 600 doları çekip bankaya geldim. 312 bin geri aldım sonra tekrar geri aldı benden. İhtiyacım olduğunda Nazlı Can, 3-5 bin de para getiriyordu. Seçil Erzan bana, 'Parayı dışarda aldım de' dediği için bankada öyle dedim. Genel müdürlükten Kenan diye biri aradı, 'Siz de mi dışarda elden para verdiniz' dedi. Ben, 'Anlamadım avukatım olmadan cevap veremem' dedim. Levent şubesine gittim, 'Siz her şeyi dışarda elden yapmışsınız yapacak bir şey yok' dediler. Buraya geldiğime pişman olduğumu söyledim.”

Tanık Semih Kaya mahkemede olayı şu sözlerle anlattı:

"Seçil bana fonun avantajlarından bahsetti”

2011 yılında Galatasaray'da oynadıktan sonra Denizbank Florya şubesinde kulüp tarafından hesabım açıldı. 2023 yılından sonra başka bir hesaba taşıdım. 2022 yılı Nisan ayında Seçil'i tanıdım. Avantajlardan bahsetti bunun bir yatırım olduğunu söyledi. Hesabımdaki paranın 300 bin dolarlık kısmını bu yatırım fonuna ayırdım. Bana resmi bir belge sundu, kendisinin imzasının da bulunduğu, ben de parayı o şekilde teslim ettim.

3.5 milyon dolar aldım

Daha sonra mayıs ayında, içinde 1,2 milyon dolar olan mevduat hesabı açtım. Sanırım Seçil Erzan o parayı görünce kendisine aktarmamı istedi. Mevduat süresinin bitmesine 60 gün gibi bir süre kala mevduatı bozdum, 1,2 milyon euroyu dolara çevirip Seçil'e teslim ettim. Temmuz ya da ağustosta bankacılıkta genel müdürlüğe yükseldi. Levent Büyükdere şubesinde parayı teslim ettikten sonra hesabımda bir para girişi yoktu. Çek Cumhuriyeti’ndeki hesabımdaki parayı 2,2 milyon Euroluk bir parayı transfer ettim. Aldığım paralar oluyordu. Şu ana kadar 3,5 milyon doları parça parça aldım. Hepsini DenizBank Levent Büyükdere Şubesine yatırdım.

Seçil'in verdiği çantada GPS vardı

Kasım ayında 200 bin dolarlık bir ödeme yaptı bana, kendi hesabıma yatırdım sonra boş çantayı bana teslim etti ben de çantayı arabama koydum. Mavi bir laptop çantasıydı. Arabamda bir şeyin ötmeye başladığını duydum. 17 Kasım saat 00.03'te Seçil'i aradım olayı anlattım çantayı ona teslim ettim çantanın Seçil'in değil Atilla'nın olduğunu söyledi. Atilla parasının neden bende olduğunu sordu, 'Ben nereden bileyim senin paran neden' bende dedim. Seçil Erzan'ın ofisinde görüşme yaptık. Daha önce arabasından çantasının çalındığını aynı şekilde döviz işleri yaptığını bu yüzden çantasına GPS taktığını söyledi. Şikâyet dilekçesini gösterdi."

“Seçilin evine bir kez gittim”

Hâkimin sorusu üzerine Erzan'ın evine 1 kez gittiğini söyleyen Kaya, “Mart ayında ödeme alamadığımız bir dönemdi. Ödeme çıktığını söyleyerek beni evine çağırdı. O kez dönem kamptaydım. Çıkamayacağımı düşünüp beni çağırdığını düşünüyorum. Çıktım gittim. 15 dakika kadar evinin önünde konuştuk. Her şeyin düzeleceğini söyleyip beni ikna etmeye çalıştı” dedi.

“Seçil Erzan kim ki bana ev alacak”

Kaya beyanına şöyle devam etti:

“Yaklaşık 14 yıl boyunca futbol oynadım. Gerekli anlaşmaları yaptıktan sonra, benim imza attığım rakamlara bakıldığında böyle bir şeye ihtiyacım olmadığı anlaşılır. Seçil Erzan kim ki bana ev alacak.”

Seçil Erzan’ın eski sevgilisi avukat Candaş Gürol ise şunları söyledi

“Seçil, geçen sene bu zamanlarda değişmeye başladı. Gizli telefon görüşmeleri başladı. Çözemediğim durumlar oldu. Görüşemez olduk. Birkaç kez benim yanımda telefonu açtığında ‘Candaş burada' diyerek telefonu kapattığı oldu. İster istemez aldattığından şüphelenmeye başladım, kavga etmeye de başladık. Bu durumlardan dolayı ayrılma durumu söz konusu oldu.

“Seçil, 'Büyükdere şubesi olarak bir fon var' dedi”

Müvekkili İbrahim Çağlar’ın 3 milyon dolar para yatıracağını ancak bu parayı kendi üzerinden çekmek istemediğini belirten Gürol, “Bana dedi ki ‘Parayı kendi üzerimden getirmesem, senin üzerinden getirsem olur mu?’ 3 milyon dolar gibi büyük bir para. Ama İbrahim abiyi kıramadım. Bu şekilde para geldi. Ben Seçil'i aradım, İbrahim abiye böyle bir şey dedin mi diye sordum, ‘Evet, Büyükdere şubesi olarak bir fon var' dedi. Birkaç kez Seçil'le konuştum. Parayı İbrahim abiyle birlikte götürecektik ama İbrahim abinin cenazesi oldu. ‘Candaş sen git al, benim ofisime bırak’ dedi. ‘Denizbanktan gelecekler alacaklar' dedi. Parayı alıp İbrahim abinin odasına bıraktım. Haber verdim bıraktığımı” dedi.

"Fatih Terim’in evinin satılacağı bilgisini Seçil’den aldım"

Seçil Erzan’ın kuzeni Tanık Merve Yılmaz, “Biz parayı verdik. Bankada kendimize ait bir özel bankacılık hesabımız olduğunu zannediyorduk. Daha sonra Seçil o hesabın bize ait olmadığını söyledi. Fatih Terim ve futbolcuların dahil olduğu fon olarak biliyordum. Fatih Terim'in evinin satılacağı bilgisini Seçil'den aldım. Ben varlıklı bir ailede doğdum. Seçil'in özendiği her şeye ben zaten sahiptim. Böyle bir şey yapmaya ihtiyacım yoktu. Ben sadece annem ve babamın parasıyla işlem yaptım. Ama Seçil bana fonda açık olduğunu ve para girmemiz gerektiğini söylüyordu. Ben de eniştemden borç alarak Seçil'e verdim” diye konuştu.

“Seçil'e kuşkusuz güvendim”

Yılmaz, “Ben Seçil'e kuşkusuz güvendim. Denizbank'ın Florya şubesine hesap açtırmamla Seçil ile olan ilişkim başladı. Ben Seçil Erzan'a kendi özel bankacılık hesabı açmasını istedim ve hesaba yatırması için para verdim. Özel bankacılıktan yararlanabilmek için yeterli bilgim yoktu. Bu yüzden Seçil'e veriyordum parayı. Seçil o zaman Florya şubede görevliydi. Özel bankacılık hesabımız Güneşli şubede olduğu için yakın diye Seçil'e veriyordum. Özel bankacılık hesapları mobil bankacılıktan gözükmüyor bildiğim kadarıyla. Hesaptaki parama mobil bankacılıktan hiç bakmadım. Sorgulamadım.

2012 yılından itibaren ben Seçil Erzan'a 1 milyon 800 bin dolar verdim. 500 bin dolar aldım. Hala 1 milyon 265 bin dolar alacağımız var. Eşimle benim hesabım farklıydı. Bu olayda anormallik olduğunu ilk kez 2023 Ocak ortası fark ettim. Seçil'de bitmek bilmeyen bir para talebi vardı. Depremin olduğu 6 Şubat sabahında bile benden para istedi. Fon olayını da Seçil 8 Mart'ta eşim Merve Yılmaz'a fonu söylüyor. Futbolcular ve Fatih Terim'in bu fonda olduğunu söylüyor. Ben bunu 14 Mart tarihinde öğrendim.”

“Haddinizi aşmaya başladınız”

Seçil Erzan'ın avukatı, Yılmaz'a parayı nasıl kazandığını sorunca, Yılmaz sinirlenerek, “Yaptığım ticaretten kazandım bu nasıl hadsizlik. Artık haddinizi aşmaya başladınız” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme ise 15 dakikalık ara verdi. Rezan Epözdemir ise mahkeme başkanına bağırarak, “Kimse mahkeme salonunda meslektaşımıza hakaret edemez. Tanık, meslektaşımıza ‘hadsiz’ diyor, sesinizi açıp tek kelime etmiyorsunuz” dedi.

Kaynak: ANKA