Kapı arkalarında tezgâhlanan oyunlar sonucunda, İsrail ile İran kapıştı. 10 gün sonrasında da barış zemini hazırlandı. Büyük Deccalın talimatları doğrultusunda çatışmalar şimdilik sustu. Nitekim İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD’ne, yardımları sebebiyle teşekkür ettiğini basından öğreniyoruz. Benzer bir görüntüyü de, Sayın T. Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump’la tokalaşmalarında görüyoruz. Böylece güç gösterilerini seyrediyoruz.

Ama unutmamak gerekir ki, gâvurdan dost, ayıdan post çıkmaz. Ayrıca Allah buyuruyor ki: “Sen onların kendi dinlerine uymadıkça ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar senden razı olmazlar. ‘Asıl doğru yol Allah’ın yoludur’ de, sana gelen ilimden sonra eğer onların argümanlarına uyarsan, andolsun ki, Allah’tan sana ne bir dost ne de yardımcı olmaz.” (Bakara/120)

Çünkü bunların dostlukları menfaat temin etmek içindir. Keza Allah buyuruyor ki: “Müminler, inananları bırakıp kâfirleri dost edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile dostluğu kalmaz…”(Âl-i İmrân/28) Bu İlâhî emre uymayanların akıbeti de belirtilmekte ve Allah ile dostluğu kalmadığı vurgulanmaktadır. Yani bu konularda ilmi siyaset yapılamaz. Zira emirler dehşet vericidir. Bu emirlere ancak dünyevileşenler uymaz. Allah yine başka bir ayette: “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. (Çünkü) Allah bağışlayan, esirgeyendir.”(Âl-i İmrân/31) buyurmaktadır.

Bu hükümlere rağmen, gördüğümüz manzaralar son derece dehşet vericidir. Gözümüzün önünde yapılan atraksiyonlara iltifat zulümdür. Malum, Allah zalimleri sevmez. Netanyahu da Trump da zalimdir. Müslümanları katlediyorlar, ondan sonra da el sıkışmalarla dostluk pozları veriyorlar. Ama belirtelim ki, bütün bu zulümler BOP’nin realizesi içindir. Yani tüm İslam ülkelerini güç kullanarak, kendilerine uygun hale getirmek içindir. Onun için vurulan sadece Müslüman(!) ülkelerdir. Malum, diğer ülkeler onların dindaşıdır, Müslüman ülkeler de onların can ve din düşmanıdır.

Bu olayı günümüzde yaşıyoruz. Son İran-İsrail çatışmasında görüyoruz. Zira ABD binlerce kilometre uzaktan uçaklarıyla gelip, İran’ı bombalayabiliyor. Böylece İsrail’i sevindiriyor ve İsrail’den, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan teşekkürler alıyor.

Yaralanan, berelenenlerin tamamı Müslüman’dır. Malum: “Müminler ancak kardeştir.” (Hucurât/10) Onları bırakıp, diğerlerini dost kabul edenleri sıfatlandıramıyoruz. Zira güç tanrılaştırıldı, hak berelendi, Müslüman ülkeler de gaflet içindedir. Putlaştırdıkları başkanlarına karşı sesini yükseltemiyor, onun içinde zillet içinde yaşamaya devam ediyor.

Bu sebeple Müslüman ülkeleri Hıristiyan ve Yahudiler dikkate almıyor. Çünkü bu ülkelerde dini anlayış yozlaşmış, hiç kimse sesini çıkartamıyor. Kurdukları teşkilatlar da maalesef korku içinde, derde deva olamıyor, sadece kınamalarla yetiniyor. Bu da sadece ülkelerindeki Müslümanları manipüle etmek içindir.

Zira Irak vuruldu, Lübnan vuruldu, Libya vuruldu, Suriye vuruldu, İran vuruldu. İslam ülkelerindeki yöneticilerin gıkı çıkmadı, tam aksi ABD Başkanına 4 trilyon dolar haraç verdiler. Bu ülkelerin yüzüne tükürmek lazım… Üstelik bu ülkelerde maalesef yürekli bir insan da çıkmıyor. Ondan sonra hacca gidiyor, namaz kılıyorlar, arkasından da zalimleri alkış tufanına tutuyor, (Birleşik Arap Emirliklerinde olduğu gibi) kızlarını da bir nevi peşkeş çekiyor, onları şer kişilerin eğlenmesi için sokaklara döküyorlar. Bunların suratlarına tükürmek bile uyanmaları için kâfi gelmez.

Zira Allah buyuruyor ki: “Kötü iş yapanlara da (yaptıkları) kötülüğün aynen cezası verilir ve onların yüzlerini bir zillet kaplar. Onları Allah’tan kurtaracak hiç kimse yoktur.” (Yunus/27) Ama bu gibiler dünyada baki kalacaklarını sandığı için, İlâhî buyruklara kulaklarını kapatmış, zulümlerine devam ediyor, devamlı ah alıyorlar. Buna rağmen TV ekranlarına çıkarak, şımarık pozlar veriyorlar. Mankurtlaşmış kafa sahiplerinden de maalesef alkış alıyorlar.

Unutmamak gerekir ki: “Allah inananların dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin dostu da tâgûttur. (O da) onları aydınlıktan karanlığa çıkarır.” (Bakara/257) Ama dünyevileşen liderler(!) kulakları sağırlaştığı için Allah’ın kelamını duymuyor. Elde ettikleri dünyevi makamların zevki içinde hayatlarına devam ediyor.

Milletinin karnı aç, ahlak dibe vurmuş, ar ve hayâ buharlaşmış, bunların umurunda değil. Bu gibiler sadece karındaşını, partidaşını düşünerek hareket ediyor. Ama hesap günü gelecek, o zaman yaptıklarının hesabını verecek, ah almasının cezasını mutlaka çekecektir. Çünkü insanlar fanidir.

Hükümler belli, Müslüman ülkelerin ve başlarında bulunanların da durumları belli. Müslümanların yardımcısı Allah’tır, asla ABD Başkanı Trump değildir. Ona güvenmek aklın alacağı iş değil, çünkü ayık gezmiyor. Bu gibilerden istimdat dilemek, akıl kârı değil, safdilliktir. Onun elini sıkmak doğru değil, çünkü güçsüz her devlete zulmediyor. Nitekim suratı da insan olma nurundan mahrumdur, zalimdir. Ona bel bağlayanlar da kendilerine zulmediyor. Onun içindir ki Allah zalimleri sevmediği gibi, zalimler sevilmez deniyor.

Rahman ve Rahim,

Kadir ve Muktedir,

Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.

Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). 03.07.2025