Saadet Partisi GM Başkanlık Divanı Üyesi Fesih Bozan "İslami kesimdeki çelişkiler ve Saadet" başlıklı bir yazı kaleme aldı...

İşte yazının tamamı...

İslamcı veya muhafazakar diye bilinen, bazı kardeşlerimiz "neymiş efendim Saadet Partisi CHP ile ittifak yaptığı için Saadet'e değil AK Parti'ye oy veriyorlarmış"

Öncelikle bu konu ile ilgili kısa bir hatırlatma yapmak isterim.

Bu ittifak, Saadet-CHP ittifakı değil, "Millet İttifakı" adıyla 4 parti tarafından özetle şu temel sebeplerden dolayı kuruldu;

  •  "Başkanlık Sistemiyle" oluşturulan tek adam rejimi yerine, güçlendirilmiş parlamenter sistemin getirilmesi,
  • Gerileyen demokratik yapının tekrar sağlanması,
  • Hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığının yeniden tesis edilmesi ve
  • Türkiye'nin insan hakları ve özgürlüklerinde gittikçe kötüleşen sicilinin iyileştirilmesi amacıyla ilk defa 2018 yılında Saadet, İYİ, DP ve CHP'den oluşan dört parti arasında kurulmuştu.

2019 Yerel Seçimlerinde, herhangi bir partiyle ittifak yapmayan Saadet Partisi, tek başına seçimlere katılmıştı.

2023 seçimlerine giderken, partiler arası ittifak görüşmeleri tekrar başlamış, Saadet Partisi’nin AK Parti ile yaptığı görüşmelerde, "AK Parti iktidarının, icraatlarında diretmesi, ortak yönetim ve istişareye kapalı olması üzerine, Saadet, Gelecek, Deva, İYİ, DP ve CHP'den oluşan 6 parti, "ortak yönetim ve ilkeler bazında” bir araya gelerek, tekrar "Millet İttifakını” kurmuş ve 2023 genel seçimlerine beraber girmişlerdi.

Millet İttifakı, Cumhur İttifakında olduğu gibi, bir tek partinin veya kişinin istekleri ve sadece Erdoğan'a kazandırma ittifak değil, 6 partinin “hak, hukuk, adalet, ahlak, diyalog, insan hakları, eşitlik, üretim, onurlu bir dış politika” gibi ortak ilke ve prensipler etrafında bir araya gelinmişti.

2023 genel seçimlerine giderken, yapılan istişareler sonucu, TBMM daha güçlü girmek için Saadet Partisi, CHP listelerinden seçimlere katılarak 10 Milletvekili çıkarmış, seçim sonrası 6 partinin seçim ittifakı bitmiş ve her parti kendi ilke ve prensiplerine göre siyasi çalışmalarına devam etmiştir.

Meclise 10'nar vekille temsil hakkı kazanan Saadet ve Gelecek partileri "Saadet Grubunu" kurarak TBMM’de ülke ve milletimizin faydasına olacak faaliyetlerine başlamış ve halen en çalışkan, en üretken ve en verimli grup olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Meclisteki bu kazanımlarla beraber, kutuplaştırma ve ötekileştirmenin çok yoğun olduğu bir dönemde, 6 farklı partinin bir araya gelerek diyalog ve işbirliği yapabiliyor olması, ülkemizim barış, huzur ve bütünlüğü açısından da büyük bir kazanım olmuştur.

Kaldı ki siyasi partiler birbirinin düşmanı değil, rakipleridirler. Farklı fikir ve düşüncelere sahip olsalar da ülkemizin ve milletimizin ortak değerleri ve faydası için bir araya gelip görüşe bilmeliler.

Saadet Partisi kiminle ittifak yaparsa yapsın, Erbakan Hocamızın 1969 yılında başlatmış olduğu Milli Görüş hareketinin ilke ve prensipleri çerçevesinde ittifakını yapar ve bugün aynı kararlılık, azim, inanç ve heyecanla siyasi çalışmalarına devam etmektedir.

Erbakan Hocamızın 1974 ve sonrasında seçimlere giderken veya iktidar için kurduğu ittifaklardaki fikir, düşünce, niyet ve ilkeleri neyse, Saadet Partisi'nin de Millet İttifakındaki niyet, gaye ve hedefleri aynı idi.

Beklenen sonucu alamasa da “Millet İttifakının” kuruluş gaye ve hedefleri kısaca bu şekilde iken, bazı kişi veya kişilerin, Saadet Partisi'nin 6 partiyle yaptığı "seçim ittifakında" sadece CHP'yi görmeleri ve öne çıkarmaları düşündürücüdür.

Kaldı ki, Erbakan Hocamızın 1974'te CHP ile yaptığı ittifakı/koalisyonu normal görüp, Saadet Partisi'ni eleştirmeleri, DSP'nin de içinde bulunduğu 8/10 partiyle AK Parti'nin açık veya gizli yaptığı ittifakı görmemeleri ciddi bir çelişki ve yandaşlıktır.

Bu kısa hatırlatmayı yaptıktan sonra, böyle düşünen kardeşlerimize soruyorum? Lütfen samimi olarak vicdanınıza cevap veriniz.

• Erdoğan ve yol arkadaşlarının AK Parti'yi, Numan Kurtulmuş'un HAS Partiyi kurmasını neden sorgulamadınız ve oy verdiniz? Aksine Erbakan Hocayı yalnız bıraktınız ve hep Saadet Partisi'ni sorguladınız! O zaman da CHP'mi vardı?

• 2018 den bu yana CHP gerekçesiyle, Saadete oy vermediniz, peki AK Parti'nin kurulduğu 2002 ile 2018 yılları arası, yapılan seçimlerde Saadet Partisi'ne hiç oy verdiniz mi? O zaman da CHP'mi vardı?

• Bu kardeşlerimizi, Erbakan’ı seven ve saygı duyanlar olarak biliyoruz. Peki Milli Görüşün lideri ve Saadet Partisinin Genel Başkanı olan Erbakan hocanın "AK Parti'ye oy vermeyin, Saadet'e oy verin" dediği halde, vermediniz, o zaman da CHP'mi vardı?

• Diyelim ki, 2011 yılında Erbakan Hocanın vefatı sonrası Saadet Partinin Genel Başkanlarını beğenmediniz ve oy vermediniz? Peki 2002 -2011 yılları arasında Erbakan Hoca sağ ve Partinin başında idi, neden Saadet Partisine oy vermediniz? O zaman da CHP'mi vardı?

• Saadet Partisi, kendi logosu ve kendi adaylarıyla tek başına, 2019 yerel seçimlerine girdiği halde, neden oy vermediniz? O zaman da CHP'mi vardı?

• Saadet Partisinin 2023 Seçimlerinde, ittifak ettiği 6 partinin içinde CHP'nin olmasından dolayı rahatsız oldunuz ve Saadet Partisi'ne kızdınız! Peki AK Parti'nin kurduğu ittifakın içinde benzer partiler olduğu halde, AK Parti'ye neden kızmadınız ve oy vermeye devam ettiniz?

• CHP'ye tepkiniz ve karşıtlığınız İslami hassasiyetlerden olsa gerek. Peki AK Parti'nin, İslam'da açıkça haram olan; faizi yaygınlaştırması, yargı sistemine müdahale ederek adaleti yok etmesi, kumar oyunlarında yüzde 50 vergi indirimi yapması, siyasette yalan, iftira, israf, savurganlık, yolsuzluk, rüşvet ve torpili sıradanlaştırması sizi neden rahatsız etmez, AK Parti ve Erdoğan'a oy vermeye devam edersiniz? Yoksa haramı işleyen kişiye göre mi tavır alırsınız?

31 Mart 2024 yerel seçimlerine giderken;

• İsrail'in Gazze'de yaptığı vahşet, kesintisiz devam ederken, Erdoğan'ın İsrail'le ticareti kesmemesi sizi rahatsız etti mi, sandıkta tepkiniz ne olacak?

• Mursi ve binlerce Mısırlı Müslüman kardeşimizin katili Sisi'yi, Erdoğan'ın ziyareti "kardeş" ilan etmesi ve Türkiye’ye davet etmesi, sizi rahatsız etti mi, sandıkta tepkiniz ne olacak?

• Erdoğan'ın iç ve dış politikada yaptığı U dönüşleri, zikzaklar, dün söylediklerini umursamadan bugün tersini söylemesi ve bu dönüşlerinden hiç rahatsız olmaması, oy vermeyen vatandaşları tehdit etmesi, sizi rahatsız ediyor mu, sandıkta tepkiniz ne olacak?

Erdoğan ve Partisinin söylem ve icraatlarındaki çelişkilere, milli ve manevi değerleri suistimal etmesine, ahlaki dejenerasyona, yargı mekanizmasının siyasallaşmasına, neden kızmıyorsunuz da Saadet Partisinin ilkesel duruşuna kızıyorsunuz?

Bugüne kadar böyle düşünen kardeşlerime hatırlatmak isterim ki;

Saadet Partisi, esen rüzgar, konjonktür, partinin çıkar ve menfaatine göre yön değiştiren değil, meseleleri ilkeler bazında, ülke ve milletimizin menfaati açısında değerlendiren bir partidir.

Saadet Partisi, şahıslarla değil, icraatlarıyla uğraşır.

Saadet Partisi, kişinin namazına bakmaz, iki namaz arasında ne yaptığına bakar.

Saadet Partisi, kişinin Allah, Peygamber ve Kuran demesine bakmaz, Allah, Peygamber ve Kuran’ın emir ve yasaklarına ne kadar uyup uymadığına bakar,

Saadet Partisi din, iman, ezan, Kur’an, vatan ve bayrak diyen kişilerin dillerine bakmaz, onların finans kaynaklarını nasıl ve kimden yana kullandıklarını ve para akışını nereye doğru yaptıklarına bakar.

Saadet Partisi torpil, rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlığa karşıdır; rüşveti alan verenin, torpil, yolsuzluk ve hırsızlığı yapanın, “bizden veya abdestli” olup olmamasına bakmaz.

Saadet Partisi zulme, haksızlığa, adaletsizliğe, sömürüye ve kul hakkını yiyene karşıdır, zalimin, adil olmayanın ve kul hakkını yiyenin bizden olup olmamasına bakmaz.

Saadet Partisi, mazlumun yanındadır; mazlumun dinine, diline, ırkına, rengine veya kimliğine bakmaz.

Dün Milli Görüş gömleğini çıkaranlar ile bugün Milli Görüş sloganlarını kullananlar; Saadet Partisi’nin önünü kesmek için kurulan suni ve hormonlu partilerdir. Bunlar bugün var, yarın olmayacaklar ama Saadet Partisi Milli Görüş ilke ve prensipleri çerçevesinde var olmaya devam edecektir.

2024 yerel seçimlerinde Saadet Partisi birkaç istisna hariç, tüm Türkiye'de kendi kadro ve logosuyla seçimlere katılacaktır. Kendimiz ve çocuklarımızın geleceği, ülkemizin üreterek büyümesi, milletimizin birlik, beraberlik, barış ve huzuru, İslam coğrafyasındaki işgaller ve özellikle Gazze’de devam eden vahşet ve soykırımın son bulması için Saadet Partisine sahip çıkmak, destek vermek ve oy vermek zorundayız. Aksi durumu, zaten yaşıyoruz.

Bütün derdi ve çabası, milli ve manevi değerlerimizi, ülke ve milletin menfaatini korumak olan Saadet Partisinin, iktidar tarafından oluşturulan algılar sonucu bazı kardeşlerimiz tarafından yanlış anlaşılması ve “celladına aşık olma” misali ülkeye, millete ve inanç değerlerimize zarar veren parti ve kişileri desteklemeleri, insanı üzüyor.

Şartları adil olmayan, fakirlerin oy kullandığı ama hep zenginlerin aday olarak kazandığı bir seçim de olsa, ülkemize ve milletimize hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum.

Vesselam