“Sadece Kınayarak İsrail Zulmü Durmuyor!”

Kılıçdaroğlu'ndan Selahattin Demirtaş açıklaması Kılıçdaroğlu'ndan Selahattin Demirtaş açıklaması

Karamollaoğlu, İsrail-Filistin arasında gerçekleştirilen rehine takaslarına vurgu yaparak “Bir avuç Müslüman, 57 İslam ülkesinin yapamadığını yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Uluslararası kurum ve kuruluşların başaramadığını Filistinli mücahitler mücadeleleriyle başarıyor. Bu kararlı mücadele ile ateşkes sağlanıyor, esir değişimleri mümkün olabiliyor. Çünkü kahrolsun demekle İsrail kahrolmuyor. Sadece kınayarak İsrail zulmü durmuyor!” ifadelerini kullandı. Genel Başkan ayrıca; İslam ülkelerinin liderlerinin kuramadığı cümleleri Gazzeli çocukların haykırdığını, evlatlarını kaybeden anne-babaların ve anne-babalarını kaybeden evlatların dimdik duruşunun dünya kamuoyuna İsrail'in gerçek yüzünü öğrettiğini vurguladı.

“BOP’a Ortak Olmak Ne Demektir Bilmek İsteyen; Ülkemizin Limanlarından Her Gün İsrail’e Gidip Gelen Gemilerin Sahipleri Kimlerdir Ona Baksın!”

Türkiye'nin önemli gündem maddelerinden biri olan Siyonizm ve Büyük İsrail Planı konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, “Siyonizm ve Büyük İsrail Planı nedir anlamak isteyenler, Elon Musk’ın kurduğu cümlelerin ardından İsrail’e gitmek zorunda kalışını ve ardından yaptığı açıklamaları iyi okusunlar! BOP’a  ortak olmak ne demektir bilmek isteyen; ülkemizin limanlarından her gün İsrail’e gidip gelen gemilerin sahipleri kimlerdir, kimlerle bağlantılıdır ona baksın! Kürsülerde İsrail ile gemileri yakan, ancak gönderdikleri gemilerle İsrail’in Gazze’yi yakıp yıkmasına ortak olanlar kimlerdir?” şeklinde konuştu.

“Ülkemizdeki Büyük Balıkların Doymak Bilmez İştahlarına İtiraz Ediyoruz!”

Genel Başkan, Türkiye'deki ekonomik sorunlara da değinerek “Biz nasıl ki yeryüzü üzerinde ‘büyük balık, küçük balığı yer’ düzenine itiraz ediyorsak; ülkemizde de büyük balıkların doymak bilmez iştahlarına itiraz ediyoruz. ‘Zengini daha zengin, fakiri daha fakir’ yapan ekonomi politikalarına itiraz ediyoruz. Enflasyon gibi araçlarla, maaşla geçinen büyük kitlelerin sofrasındaki ekmeği her geçen gün küçülten, bir avuç insana fırın dolusu ekmeği altın tabakta sunan bu anlayışa itiraz ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Herkesin Sn. Erdoğan’a Telefonla Ulaşma Şansı Yok.”

Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir vatandaşın sorununu paylaşması üzerinden ülkedeki kira sorunlarına dikkat çekerek “Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde ev sahibi ile sorun yaşayan bir vatandaşı anlattı. Kirayı 2.500’₺den, 7.500₺’ye çıkarmak isteyen ev sahibine ‘Sende vicdan var mı?’ diye seslendi! Belediye başkanını da arayıp sorunu çözmesini istemiş. İnsan merak  ediyor;  bu ülkenin Cumhurbaşkanı kim? 21 yıldır tek başına iktidar olan kim? Bu ülkede on binlerce aile kira problemi yaşıyor. Herkesin Sayın Erdoğan’a telefonla ulaşma şansı yok.” iktidar süresince çözülemeyen kira sorununa vurgu yaptı.

“Kitlesel Problemlere Bireysel Çözümler Aramak Yanlıştır.”

“Kitlesel problemlere bireysel çözümler aramak yanlıştır, bunu bir de Sayın Cumhurbaşkanı yapıyorsa daha da vahim bir yanlıştır. Sayın Erdoğan kendisine telefon açılmasını beklemesin; defalarca söyledik, bugün bu vesileyle bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu ülkede; atama bekleyen yüz binlerce gencimiz, burs bekleyen üniversiteli evlatlarımız, beraat ettiği halde işine dönemeyen binlerce mağdur insanımız, uyuşturucu bataklığına düşmüş evlatlarımız, mafya ve çetelerin ağına düşmüş insanlarımız, kirasını ödeyemeyen esnafımız, girdi maliyetleriyle baş edemeyen üreticilerimiz, bankaların insafına terk edilmiş borçlu milyonlar var!” diyen Karamollaoğlu, ülkenin çeşitli kesimlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekerek bireysel çözümler yerine toplu ve etkili adımların atılması gerektiğini vurguladı.

“Ne Köylerimizi, Ne Çiftçimizi, Ne De Geleceğimizi Ranta Kurban Etmeyin!”

Türkiye genelinde köylerin mahalleye dönüştürülmesi ve bu süreçte gerçekleşen arazi satışlarına dair endişelerini dile getiren Temel Karamollaoğlu, “Büyükşehir Yasası ile mahalleye dönüştürülen köylerdeki gelişim alanları bir süredir sessiz sedasız ihale usulüyle satışa çıkarılıyor. Zaten tarım ve hayvancılığa vurulan darbeyle bir süredir boşalan köyler şimdi de sermaye sahiplerine peşkeş çekiliyor. TOKİ eliyle ihaleye açılan araziler köylülerin elinden alınıyor. Sadece Ankara’da 389 köy  arazisi  satışa  çıkarıldı!  Köy  arazilerinin  satılması;  hayvanların  otlayacağı alanların  yok  olması, ekilecek alanların azalması demek.   Çiftçinin üretmemesi; köylerimizin terk edilmesi, üretimin düşmesi demek. Evimize aldığımız sütün, peynirin  fiyatının  artması;  etin  sofralarımıza  girmemesi  demek.  Ekonomiyi bitirdiler, fabrikaları sattılar yetmedi; şimdi de köylerimizi talana açıp bizi büyük bir tehlikeyle baş başa bırakıyorlar. Bu gidişe dur denilmezse karşı karşıya kalacağımız tehlikenin adı maalesef kıtlık ve gıda yetersizliğidir. Çünkü köyler ranta açıldığında, köylüler orayı terk etmek zorunda kalacak ve toprağı ekecek çiftçi, hayvanı otlatacak  çoban  bulamayacağız.  Bu  nedenle  iktidara  seslenmek  istiyorum;  ne köylerimizi, ne çiftçimizi, ne de geleceğimizi ranta kurban etmeyin!” dedi.

“Üretmeyen, Tükenir!”

Türkiye'nin tarım ve hayvancılık sektöründeki kritik önemine dikkat çeken Genel Başkan, “Para bulunur, borçlar kapatılır ama verilen toprağı bir daha yerine koyamazsınız! Köylerimizin geleceği milletin geleceği, toprağın bereketi ülkenin refahıdır; bunu asla unutmayın! Saadet Partisi olarak biz, ‘Tarım ve hayvancılık milli güvenlik meselesidir.’ diyoruz. Üretmeyen, tükenir! ‘İnsanımızı topraksız, toprağımızı da insansız’ bırakan bu anlayış muhakkak değişmelidir.” diyerek konuşmasını tamamladı.