İsmail Müftüoğlu "Lanetliyoruz..." başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Gayrı Müslim ülkelerin liderleri, her vesile ile İsrail’i suçlarken, Müslüman (!) ülkelerin liderleri (!) ise suskunluğunu devam ettirmektedirler. Detaylandıracak olursak:
1- Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro’dan: “ABD her türlü barış fikrini engelliyor, eğer soykırımı durdurmak istiyorsak, uluslar arası bir barış gücü oluşturup, Filistin’e girmemiz gerekiyor, biz buna hazırız” diyerek, dünyaya çağrı yapıldığını, medyadan öğrenmiş durumdayız.
2- Malezya Başbakanı Enver İbrahim, Gazze ablukasını kırmak için Küresel Sumud Filosu’na katılan Malezyalılara: “Mücadele ruhunuzu selamlıyoruz ve sizi asla yalnız bırakmayacağız” diyerek, dünyaya mesaj gönderiyor.
3- İtalyan Başbakanı Giorgia Meloni, Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosu’na katılan İtalyanların güvenliği için tüm önlemlerin alınacağını açıkladı.
Meloni’nin, bu girişimin sembolik ya da siyasi bir amaç taşıyabileceğini de kabul ettiğini dile getirerek, “İtalyan hükümeti, şimdiye kadar daima garanti altına aldığı gibi, yurt dışındaki vatandaşlarımızın böyle durumlarda korunması ve güvenliğinin sağlanması için tüm önlemleri almayı temin eder” beyanında bulunması, dikkat çekmektedir.
Bunlara karşın İslam ülkelerinden İsrail’i kınayan, İsrail ile her türlü münasebetlerini kesen hiçbir ülke (Malezya hariç) yoktur. Zira bu ülkelerin, bir nevi, tanrısı ABD’dir. Hâşâ peygamberleri de İsrail’dir. Bunlara karşı çıkma cesaretini gösterememektedir.
Ancak geçmişte bunlara meydan okuyan, bunları dize getiren Suudi Arabistan Kralı Faysal oldu. Nitekim:
“1973’te İsrail Kudüs’ü işgal etmeye başlayınca, Kral Faysal İsrail’e destek veren Amerika başta olmak üzere tüm batılı devletlere petrol ambargosu uygulama kararı aldı.
Bu durum, ABD ve batıyı zor durumda bıraktı. İsrail’e de tehditler savurdu. İsrail yönetimi öfkelendi. Zor durumda kalan ABD, Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’i Kral Faysal’a gönderdi.
Kissinger, Kral Faysal’ı ambargo kararından vazgeçirmek için her yolu denedi. Fakat Kral Faysal, Kissinger’in yüzüne bile bakmadı.” İşte hakiki imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabiliyor.
Buna rağmen, bugün, Kral Faysal gibi, tiranlara meydan okuyabilecek bir dünya lideri var mıdır? Tam aksi, milletin dolarlarını, yani dört trilyon doları, ABD Başkanı Trump’a haraç olarak veren İslam ülkesi ve lideri vardır.
Bazıları da Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı olduğu ve himayesine sığındığı için, ABD’nin dış politikasına ters bir açıklamada dahi bulunamıyor. Ama TV ekranlarından haykırıp, duruyor. Ancak İsrail ve ABD’yi üzecek hiçbir icraata giriştiğini de göremiyoruz.
Bundan istifade eden İsrail de Ortadoğu’da terör estiriyor. Müslüman ülkeleri tarumar etmekten asla vazgeçmiyor. Gazze ve Filistin’de soykırımı ve terörü ziyadeleştiriyor. Zira ona dur diyebilecek olanlar da maalesef susmaya devam ediyor.
Ama yukarıda isimleri belirtilmiş olan Hıristiyan devlet adamlarının net çıkışlarını görüyoruz. Müslüman ülkelerin liderlerini de doğrusu ayıplıyoruz, hatta bir ikisi hariç, lanetliyoruz.
Rahman ve Rahim,
Kadir ve Muktedir,
Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.
Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). 11.09.2025