Ya sen niye İslam İşbirliği Teşkilatını ve D-8'i ikna edip müdahale etmedin?

İsraili durdurmadıkları için Erdoğan yine;
  
“Ey Birleşmiş Milletler! "Ne işe yararsın? BM 5 daimi ülkenin menfaatini korumaya ve  diğerl ülkeleri oyalamaya yarar. Ya sen niye İslam İşbirliği Teşkilatını ve D-8'i ikna edip müdahale etmedin?

"Ey Amerikan Devleti! Bu kan senin eline de bulaşmıştır." Erdoğan Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, BOP'ta ve diğer alanlarda işbirliği yaparken, sanki ABD'nin elinde milyonların kanı yoktu?

"Ey Avrupa! "Siz de ortak oldunuz." Onlar zaten ortaklar da, 7 ay ticareti kesmeyerek ve halen Azeri petrolünü göndererek siz de ortak olmadınız mı?

"Ey İslam dünyası! Daha neyi bekliyorsunuz? Peki sen neyi bekliyorsun?

Manyak, psikopat ve kandan beslenen vampir Netanyahu..." Son katliamlarına başlamadan sadece 17 gün önce 20.09.2023 tarinde görüşüp işbirliğinizi artırmaya çalışmadınız mı? İsrail'in bütün geçmiş başbakanları birer vampir değil miydi ki işbirliğinizi artırdınız?

Evet söyledikleri hepsi doğru ama sıradanlaşmış ve artık herkesin alıştığı gaz alıp verme ve PR'a dönük sözler. 

Erdoğan'ın kendisi 22 yıldır tek başına iktidarda bulunuyor, Peki bu şikayet ettiği BM, ABD ve AB’ye karşı hangi tedbiri aldı veya alternatif bir kuruluş kurdu!?

22 yılda “Dünya beşten büyüktür” sloganın dışında neyi üretti hangi adımı attı? 

Aylardır devam eden İsrail vahşetine karşı hangi yaptırımı yaptı? Laf üretmenin dışında! Devam ettiğine dair iddialar olsa da, Allah'tan 7 ay sonra ticareti kesti de "yaptırım yapan tek ülkeyiz" diye biliyor. 

“İsrail terör devletidir” Şiddetle kınıyoruz! "Vampir Netanyahu" demekle, katliamlar duruyor mu? Hayır.

Ey Birleşmiş Milletler, Ey ABD, Ey Avrupa demrkle, harakete geçiyorlar mı, katliamlar duruyor mu? Hayır.

"Gazzeliler soykırıma uğruyor, Gazzeliler topraklarını savunuyor, kuvayi milliyedir" diyerek Gazeller ölümden kurtuluyor mu? Hayır

Demek ki laf değil icraat lazım. Çünkü İsrail ancak güçten anlar.

Erbakan Hocam ve Saadet kadroları sadece 11 ay iktidarda kaldı, D-8’i kurdur, Peki 22 yıldır tek başına iktidar olan Erdoğan ve AKP’si, hangi kuruluşu kurdu? Haydi yeni bir şey kuramadınız bari D-8’i aktif hale getirseydiniz!

Erdoğan'ın "terör devleti" dediği ve sadece bugün değil, 76 yıldır işgal, katliam ve soykırım yaptığını bildiği İsrail’le ekonomik ilişkileri, son 20 senede tavan yaptırdı.

Öyle ki, 2002 yılında Türkiye – İsrail ticaret hacmi 1.41 milyar dolardan, 2022’de 8.91 milyar dolara çıkardı ve İsrailin Gazzedeki bütün vahşetine rağmen, Erdoğan iktidarı, İsraille olan  ticareti ancak 7 ay sonra kesti(mi)..!?

Yapılması gereken sadece ticareti kesmek mi, yetiyor mu?

Kürecik ve İncirlik, ABD ve İsrail’e göz ve kulak olmaya, istihbarat ve bilgi vermeye halen devam ediyor. Neden halen kapatıl mıyor?

Rafah ve Gazze'ye bomba, top, füze, zırhlı araç, yıkım, ateş, ölüm, kan ve gözyaşı olan Azeri petrolü, Ceyhan üzerinden İsrail’e halen taşınmaya devam ediliyor.  Halen neden kesil miyor? Peki Azeri petrol şirketi SOCAR'I protesto eden gençlerden 13 kişinin tutuklanmasına, Erzincanda oynanan Türkiye Azerbaycan Kadınlar Milli takım maçında Filistin Bayrağını sallayan vatandaşa müdahale edildikten sonra AKP’nin İsrail aleyhine yaptığı açıklamaların samimiyetine kim inanır ve gazel okumaktan başka nedir?


Bütün bunlar ortadayken, Erdoğan’ın, “Gazze Gazze” demesinin, Ey BM, Ey Avrupa, Ey İslam ülkeleri veya “Netanyahuya psikopat ve kanla beslenen vampir” sözlerinin bir anlamı kalıyor mu ve gazel okumaktan öteye bir anlam taşıyor mu? 

Aslında Erdoğan’ın bu hamasi çıkışlarına hiç kimsenin kanmaması gerek. Çünkü 22 yıllık iktidar döneminde  “One Minute!” ve zaman zaman "üst perdeden" sözler söylese de İsrail’le ilişkileri hep sıcak tutmuş ve ticaret hep artarak devam etmiştir.

Olur mu öyle şey.!? Evet maalesef oluyor. Hatırlayın;

Erdoğan'ın;
“İsrail devletinin yaşama hakkını kimsenin tehdit etmesine Türkiye razı olmayacaktır” sözleri, (31 Ocak 2004 Harvard Üniversitesi/Boston/ABD) 

2005 yılında, Kudüs ziyaretinde İsrail Başbakanı Sabra-Şatilla ve Beyrut Kasabı  Ariel Şaron tarafından "Yahudi milletinin başkenti ve İsrail'in başkenti Kudüs'e hoş geldiniz" diyerek karşılaması ve bu söze itiraz etmemesi..!

ABD ziyaretleri sırasında bir çok kere Amerika’daki Yahudi lobi veya Yahudi Toplumu Çatı Kuruluşu temsilcileriyle görüşmesi, 

Katil Şimon Peris’i TBMM konuşturup alkışlaması (12 kasım 2007) 

Bop Eş Başkanı olması, 

Yahudi kuruluşu AJC'den cesaret ödülü alması, 

İsrail Başbakanı katil Netanyahu ile bir araya gelerek, Türkiye'nin İsrail ile enerji, teknoloji, inovasyon, yapay zeka ve siber güvenlik alanlarında ortak çalışmalar yapabileceğini belirtmesi.” (20.09.2023) 

İsrail Cumhurbaşkanı terörist başı Herzog'la Ankara'da görüşmesi ve Erdoğan'ın 2022 senesinde iki ülke arasındaki ticaret hacmini 10 milyar dolara taşınacağına inanıyorum. Enerji ve enerji güvenliği alanlarında yürütülecek projelerde işbirliğine hazır olduğumuzu ifade ettim. Turizm, bilim, ileri teknoloji, tarım, sağlık ve savunma sanayi gibi alanlarda ciddi işbirliği imkanlarına sahibiz." demesi. (9 Mart 2022) 

Ve bu ziyaretin ardından, önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'i İsrail'e göndermesi...

Hayırdır? Terörist ve işgalci bir devletle, bu ne muhabbet, samimiyet ve işbirliği.!?

Bütün bu parçalar yan yana, üst üste, getirildiğinde, ortaya çıkan gerçek: Erdoğan ve AKP’si, "İsrail’e karşı imiş" gibi bir algı oluşturup aslında karşı olmadığıdır." Merhum Hasan Bitmez'in "Katil İsrail İşbirlikçi AKP" demesi dibi boş bir söz değildir.

Yapacağına inanmasakta, Erdoğan ve iktidarı acilen şu adımları atmalı?
1)    Muhalefet parti liderleriyle bir araya gelmeli ve  İsrail’e karşı ortak bir yaptırım kararı almalı,

2)    "İki devlet, tek Millet ve abı-gardaş" oldukları  İlham Aliyev’i ikna ederek, ikna olmasa da Türkiye olarak, Ceyhan üzerinden İsrail’e nakledilen Azeri petrolünü hemen kesmeli,

3)    İsrail ve ABD’ye istihbarat sağlayan başta Kürecik ve İncirlik olmak üzere tüm üss ve kurumlar hemen kapatılmalı,

4)    Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliğine alternatif olabilecek İslam Birliği, D-8, İslam Natosu, İslam Ekonomi İşbirliği, İslam Dinarı... gibi, Erbakan Hocamızın ve Saadet Partisinin yıllardır söylediği kurumların hayata geçmesi için ivedilikle çalışmalı, ABD ile değil Saadet Partisiyle işbirliğine gitmelidir.

5) Hem "Hamas'ı destekliyoruz. Biz kardeşlerimizin nasıl zorlu mücadele verdiklerini iyi biliyoruz. Hamas aynı zamanda Anadolu'yu savunuyor. Bu azgın devlet eğer durdurulmazsa vadedilmiş topraklar hezeyanıyla gözünü Anadolu'ya dikecekler." diyeceksin, hem de Mehmetçiği, İHA'ları,  SİHA'ları ve F16'ları İsrail'in başına göndermeyeceksin? Ama Hamasa ekmek ve kefen göndermekle övüneceksin!

İsrail uçak, tank, zırhlı araçlar ve her türlü teknolojik imkanlarıyla Hamasın üzerine bomba yağdırıyor, biz de  "Aslan Hamaslılar, al size ekmek İsraile karşı direnmeye devam edin diyoruz" ne garip, ne büyük yardım, ve ne büyük çelişki değil mi!

"Allah sizin dış görünüşünüze-suretlerinize ve mallarınıza bakmaz. Fakat o sizin kalplerinize ve yaptıklarınıza bakar." (Müslim,

Samimiyet, samimiyet ve yine samimiyet...

Netice olarak, zalim ve işbirlikçilerinin dünyada yaptıkları bütün vahşetlere karşı ayet Kerim’e bizi teselli ediyor;

"Sakın Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Ancak onları gözlerin donup kalacağı bir güne ertelemektedir." (İbrahim 42)

Vesselam